“Türk” Bir Irkın Adı Değil, Milletin Adıdır…

    Sinop Türk Ocağı Şube başkanı Metin Oktay Fındık Cuma günü
gerçekleştirilen  basın toplantısında yapmış olduğu açıklamada; Son günlerde ülkemizin güneyinde yer alan İslam coğrafyasında yaşanan sıcak gelişmeler bizleri derinden üzmektedir.
Büyük Ortadoğu Projesiyle, projelendirilmiş olan, Arap baharıyla devam eden ve ülkemize istemesek de sirayet etmiş bulunan olumsuz gelişmeler, bulunduğumuz coğrafyada kanın oluk oluk akmasına sebebiyet vermiştir. Hatta terörün boyutları artık sınır tanımaz hale gelmiştir.
İslam adı altında yapılan terörün kozmopolit yapısına baktığımızda bunu çok net bir biçimde görebiliyoruz.
Terör bahane edilerek egemen güçlerin geçmişte sürdürdükleri soğuk savaşın, sıcak teması halinde cereyan eden bir durumla karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız. Aslında adı konulmamış bir üçüncü dünya savaşı doğu ve batı bloğu arasında İslam coğrafyasında cereyan etmektedir.
Ne yazık ki bu durumdan en fazla etkilenenler masum siviller olmaktadır. Daha Aylan bebeğin hayali, gözlerimizin önünden gitmemişken bu sefer de soydaşlarımız olan Bayır Bucak Türkmenleri acımasızca ve insafsızca katledilmektedirler.
Türkiye için stratejik bir öneme haiz olan Bayır Bucak Türkmenleri’nin yaşadığı coğrafya, Ocak ayında başlatılacak ateşkes öncesi Esad’a alan açabilmek amacıyla Selçuklu devletinden bu yana 1000 yıldır orada varlığını sürdüren Türkmenlerden arındırılmak istenmektedir.
Tüm Suriye sınırımız terör örgütlerinin (PKK, PYD, IŞİD) kontrolü altındayken bizim bu duruma karşı sessiz kalmamız düşünülemez.
Rusya, İran, Hizbullah hangi hakla gelip oradaki Türkmen kardeşlerimize saldırabiliyorlar? Türkiye’den başka dayanağı olmayan soydaşlarımızı korumak ve onların uluslararası hukuktan doğan haklarını almalarını sağlamalıyız. Konu aynı zamanda ülkemizin ulusal güvenliği açısından da oldukça
önemlidir.
Ülkemizin bugün içerde ve dışarıda yaşadığı sıkıntılar dünden az değildir. 1912 yılında Türk Ocağının kurulduğu yıllardaki olumsuzluklar, günümüzde de yaşanmaktadır. Bugün ülkemiz içinde yaşanan etnik bölücü terör hareketlerinin önünün alınamadığı çevremizde, ülkemizi ilgilendiren konularda hareket kabiliyetimizin gittikçe azaldığı vakadır. TBMM’ nin açılış töreninde sırf Türk milleti ibaresi nedeniyle yemin metninin tartışıldığı, anayasa tartışmalarının merkezine Türk kimliğinden rahatsızlığın konulduğu bir süreç yaşamaktayız. Türk bir ırk adı olmaktan daha fazla bir millet adıdır. Türk adına bile tahammül edilemeyen fiili bir durum ortaya çıkmıştır.
Türk Ocağı 1912 yılında 190 tıbbiyelinin hassasiyetleri sonucu hangi dinamiklerle Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöven, Ziya Gökalp gibi o günün münevverleri tarafından kurulmuşsa bugünde aynı dinamiklerle dimdik ayaktadır.
Türk Ocağı var oldukça da Türk milletinin kimliğine kimse dokunamayacaktır.
Sinop Türk Ocağı olarak 1923 ve 1931 yılları arasında hangi heyecan ile kurulmuş ve faaliyet göstermiş ise bugün 84 yıl sonra yine aynı heyecan ile yeni bir başlangıç yapmaktayız.
Türk Ocağı olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletinin tarafıyız.
Türk Ocağı milli kültürün yaşatılması ve geliştirilmesi, manevi değerlerin güçlendirilmesi, milli birlik ve beraberliğin kuvvetlendirilmesi yönünde faaliyetler yürütmektedir dedi.
Fındık Son olarak; Sinop Türk ocağının, genel başkanı Prof.Dr. Mehmet öz bey’in katılımlarıyla 5 Aralık Cumartesi günü Alaattin camii yanınızdaki yerimizin açılışına tüm hemşerilerimizi davet ediyoruz dedi.