Mevcut hükümet tarafından Sinop İnceburun mevkiine nükleer santral yapılması planlanırken, geçtiğimiz günlerde İlimizde 4.3 şiddetinde bir deprem meydana gelmesi vatandaşlarımızı iyice tedirgin etmeye başladı.
İkinci bir fay hattı mı var?
Geçtiğimiz yıllarda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz’de Kuzey Anadolu Fay Hattı dışında deniz içinde bir başka fay hattı bulunduğunu savunarak, “Son 50 yıllık deprem kayıtlarına bakılırsa Karadeniz’de sahile paralel uzanan sismik hat görülür” açıklamasında bulunmuştu.
Prof Dr. Osman Bektaş 2013 yılında yaptığı açıklamasında ise, söz konusu bölgenin deprem bölgesi olduğunu savunarak, şunları söylemişti; “Bulgaristan’ın Karadeniz sahillerine baktığımızda 2 fay sistemi üzerinde 7’nin üzerinde tarihsel depremler var. Bartın depremi nasıl öngörülmemişse Karadeniz’deki diğer depremler de öngörülmemiştir ve bütünüyle Karadeniz bir deprem kaynağı niteliğindedir. Türkiye diri fay haritasına göre geçen yıl Karadeniz’de Gürcistan açıklarında meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki, Bartın’daki 6,8 büyüklüğündeki depremin ve İstanbul açıklarındaki 4,5 büyüklüğündeki son depremin fayı yoktur. Yani Karadeniz’de deprem var fay yok, böyle şey olmaz.” Demişti.
Bektaş’ın bu açıklamaları sonrası geçtiğimiz yıllarda Bafra açıklarında ve 23 Temmuz Cumartesi günü saat: 00:40 sıralarında Sinop açıklarında deprem meydana geldi.
Bu konuda Sinop Nükleer Karşıtı Platform Üyesi Metin Gürbüz gazetemize yaptığı açıklamasında; “Anadolu’nun fay hatları üzerinde olduğunu deprem olduğu zaman anlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde, Sinop Yarımadası’nın 17,8 km açığında, yerin 7,9 km derinliğinde 4.3 büyüklüğünde deprem oldu. Bu depremi bir çok Sinoplu gibi biz de hissettik.
Yaşanan deprem haklı olarak bir çok yurttaşımızın aklına İnceburun Yarımadası’na yapılması planlanan nükleer santral geldi. Özellikle santralin kıyısına kurulacağı Karadeniz’de ki fay kırıkları için ciddi bir sismik araştırma yapılmamış olması ve nükleer santral girişimlerine halkımızı inandırmak için “Sinop’un deprem riski taşımadığını” iddia edenlerin deprem gerçeğini gizledikleri anlaşılmış oldu.” Dedi.
4.3 büyüklüğündeki bu deprem, Sinop halkını İnceburun’a yapılmak istenen nükleer santral konusunda endişelendirdi diyen Metin Gürbüz; “Bilindiği üzere Japonya’da bir deprem ülkesi. 2011 Mart ayındaki deprem nedeniyle Fukuşima’da ki nükleer reaktörler infilak etmiş ve büyük bir facia yaşanmıştı. Japonya hala deprem ve nükleer felaketin yaralarını sarmaya çalışıyor.
On binlerce japon yurttaşı barakalarda yaşıyor. Milyonlarca ton radyoaktif atık, toprak yakılarak bertaraf edilmeye çalışılıyor. Yakmanın çözüm olmadığını bilmelerine rağmen yapabilecekleri fazla bir şey yok. Ayrıca infilak eden reaktörlerdeki uranyum aktif durumda ve radyasyon içeren soğutma suları Pasifik okyanusuna dökülüyor. Yeraltı sularına karışıyor.
Ayrıca ülkemiz deprem ülkesi olduğu kadar terör eylemlerinin/bombalarının birbiri ardına geldiği, yine en son 15/16 Temmuz darbe girişimi, darbecilerin nasıl bir kaotik durum yaratarak ülkemizin nasıl bir uçurumun kenarında olduğunu göstermiş oldu.” Dedi.
Nükleer santraller insanlık için bir tehdit diyen Gürbüz; “ karar vericileri, nükleer santral kararlarını gözden geçirmeye davet ediyorum.
Haber: A. Fatih YILMAZ
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.