Sinoplu kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösterdi. Meydanlara inan kadınlara CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, CHP İl Başkanı İnan Savaş Yüksel , Merkez İlçe Başkanı Tolga Kara da destek verdi
Resmi Gazete’de cuma gecesi yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği açıklandı. Karara Sinoplu kadınlar tepki gösterdi. Eğitim sen sendika binası önünde toplanan Sinop Kadın Platformu Üyeleri burada yaptığı basın açıklamasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kararına tepki gösterdi. Yapılan eyleme katılan CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, CHP İl Başkanı İnan Savaş Yüksel, Merkez İlçe Başkanı Tolga Kara da kadınlara destek verdi
Sinop kadın platformu adına basın açıklamasını okuyan Can Ergün:” İstanbul sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz!” Dedi
Ergün konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedildi.
Gece yarısı yayınlanan bu üç beş satırlık kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu meclis görmezden gelinerek fiili bir monarşi oluşturulmuştur. Ama gözden kaçan önemli nokta bu kararnamenin yasalar önünde de kadınların gözünde de hiçbir anlamının olmayışıdır. Bu açıkça hukuka aykırı bir kararnamedir acilen iptal edilmelidir.
Bir uluslararası sözleşme onaylandıktan sonra kanun hükmündedir ve ancak meclis tarafından feshedilebilir. Cumhurbaşkanının tek taraflı kararı ile sözleşmenin feshedilmesi mümkün değildir. Cumhurbaşkanı kararnamesi yok hükmündedir!
İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17’sinin İstanbul Sözleşmesine karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83’üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul sözleşmesini tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır. yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz.” dedi
“BİZ KADINLAR YAŞAMAK İSTİYORUZ”
“Kadınların yaşam hakkı kimsenin iki dudağının arasında değildir” diyen Can:” Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın soruşturulması ve cezalandırılması sorumluluklarını devlete yükleyen sözleşmenin iktidarın hedefi olması, iktidarın kadınlardan ve kadınların yaşam mücadelesinde sesini yükseltmesinden duyduğu rahatsızlığın sonucudur. Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyen iktidara karşı halk “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedi. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesini Uygula” dedi, “Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” dedi.
Aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her mecradan iletmemişiz gibi İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını Resmi Gazete’den öğrendik. Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. İstanbul Sözleşmesi yani kadınların yaşam hakkı kimsenin iki dudağının arasında değildir. Tüm ülkeyi etkileyecek hiçbir karar demokrasi yok sayılarak “aldım oldu” ile halka dayatılamaz.
Tüm kadınların özgür ve korkusuzca yaşamaları sağlanmadan böyle bir yaşamın olanaklarını yaratacak olan hiçbir sözleşme, yasa, uygulamadan el çekmiyoruz! Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz!
Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Kadınlar yaşamak istiyorum çığlıklarını yükseltirken onların yaşam haklarına bir saldırıdır İstanbul Sözleşmesini feshetmek. Kadına “öldürsünler seni” demektir. Katilin elindeki silah, gözündeki hınç ve nefret olmaktır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kızkardeşlerimizi hayatta tutamayan, tecavüzden şiddetten kurtarmayan iktidarın ülkemizin alnına sürdüğü bir kara lekedir.
Kadınlar, Kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecek! Değil gece yarısı kararnamesi, yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz haklarımızından da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız. İstanbul sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz.” Dedi
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.