Sinop Nükleer Karşıtı Platform tarafından 26 Nisan 1986’da olan Çernobil Faciası’nın 31’inci yıl dönümü nedeniyle miting düzenlendi. Mitinge katılan Halk Diyojen Heykeli önünde toplanıp ‘Nükleere Hayır’ sloganları atarak İskele meydanına kadar yürüdü. Çeşitli pankartlar taşıyan vatandaşlar sadece Sinop’a değil ‘Türkiye’ye Nükleer Santral istemiyoruz’ dedi.
Mitingde söz alan Sinop Nükleer Karşıtı üyesi Murat Şahin; “Türkiye’nin çeşitli yerlerinden bizlere destek vermek için gelen ekoloji mücadelesinin saygıdeğer dostları merhaba. Sizleri şu an temsil etmekte olduğum Sinop Nükleer karşıtı platform ve deniz üstünde yüzen kentin sakinleri adına selamlıyorum. Hoş geldiniz dostlar.
Çok zor ve yakıcı günlerden geçiyoruz. Faşizm kurumsallaşıyor. Darbe koşullarında yerel halkın, yani bizlerin görüşleri sorulmadan bir nükleer belası başımıza musallat edilmiş, bu da yetmedi. Türkiye’nin Cennet köşelerinde; Akkuyuda, İğne ada ‘ da ve Sinop’ta nükleer santral yapılması isteniyor. Bunu da bize ‘Sinop’u Marka Şehir yapacağım’ yalanıyla dayatmaya çalışıyorlar. Buna izin verecek miyiz?
Türkiye adım adım bir nükleer bir bataklığa sürükleniyor. Siyasal iktidar hayati önemdeki bu konuda karar alırken her türlü hukuksal denetimden kaçmaya çalışıyor. Nükleer Santralleri çevre etki değerlendirme (ÇED) sürecine tabii kılan yargı karalarını yok sayıyor. Yargı kararlarının aksine nükleer santrallere izin ve ruhsal süreçlerinde yasal muafiyetler tanımaya devam ediyor.
Çernobil’den bu yana Dünya’nın her yanında nükleer sızıntı /kaza haberleri gelirken Fukuşima etkileri halen devam ederken; İktidar, doymak tükenmek bilmeyen bir hırsla Sinop, Mersin ve İğneada’ya nükleer santral yapabilmek için hepimize yalan söylemeye, sahte ÇED raporlarıyla doğayı ve yaşamı hiçe sayan katliam projeleri üretmeye halen devam ediyor.
Nükleerden oluşan radyasyon kaynaklı ölümlere ve bununla ilgili bilimsel verilere rağmen üstü örtülere yoksa yılmaya çalışan Çernobil’den bu yana 31 yıl, Fukuşima Felaketinden bu yana 6 yıl geçti. Çernobil Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin her yerini vurdu. Fukuşimada oluşan radyasyon yüklü bulutlar Dünyayı 6 yılda (4)Dört kez dolaştı. Bizler Çernobil’in 31. Yılında , nükleeri değil doğayı, ölümü değil yaşamı savunanlar olarak alanlarda sokaktayız. Nükleer belası ortada durdukça yan yana gelmeye devam edeceğiz.
Ülkemizin Nükleer santrallere ihtiyacı yoktur. Yenilenebilir enerji kaynakları hazır dururken nükleer santral yaparak bu ülke’nin insanlarını ve doğayı, yaşayan tüm canlıları yok saymak bizlere ihanettir.
Yani başka bir enerji mümkündür.
Dünya’da gelişmiş ülkelere kendi ülkelerinde neden nükleer santraller yapıyorlar? Bunu hiç düşündünüz mü?
Dünya’da nükleer artık sorununu çözen ülke var mı? Dünyada var olan 442 reaktör’ün hiçbirinde nükleer atık sorunu çözümlenememiştir. Çünkü ülkemizde yapılması planlanan Akkuyu ve Sinop santralleri ile ilgili imzalanan ön anlaşmaların hiç birinde atıkların çözümünden edilmez.
Artık Türkiye’nin nükleer santraller konusunda bir iç muhasebe yapma zamanıdır. Sırf rant elde etmek uğruna ülke’nin kaderiyle oynamamalıdır. Buna izin vermeyeceğiz.
Biz nükleer karşıtları olarak ne Sinop’ta ne de Akkuyuda ne de Türkiye’nin bir başka yerinde nükleer Santraller yapılmasına izin vermeyeceğiz.“ şeklinde açıklamalarda bulundu.
Mitinge katılamayan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Barış Karadeniz ise telgraf çekerek Nükleer hakkında şu açıklamalarda bulundu:“Türkiye’nin çeşitli yerlerinden bizlere destek vermek için gelen ekoloji mücadelesinin saygıdeğer dostları merhaba. Sizleri şu an temsil etmekte olduğum Sinop Nükleer karşıtı platform ve deniz üstünde yüzen kentin sakinleri adına selamlıyorum. Hoş geldiniz dostlar.
Çok zor ve yakıcı günlerden geçiyoruz. Faşizm kurumsallaşıyor. Darbe koşullarında yerel halkın, yani bizlerin görüşleri sorulmadan bir nükleer belası başımıza musallat edilmiş, bu da yetmedi. Türkiye’nin Cennet köşelerinde; Akkuyuda, İğne ada ‘ da ve Sinop’ta nükleer santral yapılması isteniyor. Bunu da bize ‘Sinop’u Marka Şehir yapacağım’ yalanıyla dayatmaya çalışıyorlar. Buna izin verecek miyiz?
Türkiye adım adım bir nükleer bir bataklığa sürükleniyor. Siyasal iktidar hayati önemdeki bu konuda karar alırken her türlü hukuksal denetimden kaçmaya çalışıyor. Nükleer Santralleri çevre etki değerlendirme (ÇED) sürecine tabii kılan yargı karalarını yok sayıyor. Yargı kararlarının aksine nükleer santrallere izin ve ruhsal süreçlerinde yasal muafiyetler tanımaya devam ediyor.
Çernobil’den bu yana Dünya’nın her yanında nükleer sızıntı /kaza haberleri gelirken Fukuşima etkileri halen devam ederken; İktidar, doymak tükenmek bilmeyen bir hırsla Sinop, Mersin ve İğneada’ya nükleer santral yapabilmek için hepimize yalan söylemeye, sahte ÇED raporlarıyla doğayı ve yaşamı hiçe sayan katliam projeleri üretmeye halen devam ediyor.
Nükleerden oluşan radyasyon kaynaklı ölümlere ve bununla ilgili bilimsel verilere rağmen üstü örtülere yoksa yılmaya çalışan Çernobil’den bu yana 31 yıl, Fukuşima Felaketinden bu yana 6 yıl geçti. Çernobil Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin her yerini vurdu. Fukuşimada oluşan radyasyon yüklü bulutlar Dünyayı 6 yılda (4)Dört kez dolaştı. Bizler Çernobil’in 31. Yılında , nükleeri değil doğayı, ölümü değil yaşamı savunanlar olarak alanlarda sokaktayız. Nükleer belası ortada durdukça yan yana gelmeye devam edeceğiz.
Ülkemizin Nükleer santrallere ihtiyacı yoktur. Yenilenebilir enerji kaynakları hazır dururken nükleer santral yaparak bu ülke’nin insanlarını ve doğayı, yaşayan tüm canlıları yok saymak bizlere ihanettir.
Yani başka bir enerji mümkündür.
Dünya’da gelişmiş ülkelere kendi ülkelerinde neden nükleer santraller yapıyorlar? Bunu hiç düşündünüz mü?
Dünya’da nükleer artık sorununu çözen ülke var mı? Dünyada var olan 442 reaktör’ün hiçbirinde nükleer atık sorunu çözümlenememiştir. Çünkü ülkemizde yapılması planlanan Akkuyu ve Sinop santralleri ile ilgili imzalanan ön anlaşmaların hiç birinde atıkların çözümünden edilmez.
Artık Türkiye’nin nükleer santraller konusunda bir iç muhasebe yapma zamanıdır. Sırf rant elde etmek uğruna ülke’nin kaderiyle oynamamalıdır. Buna izin vermeyeceğiz.
Biz nükleer karşıtları olarak ne Sinop’ta ne de Akkuyuda ne de Türkiye’nin bir başka yerinde nükleer Santraller yapılmasına izin vermeyeceğiz.
Kaynak ; Haber57-Sinop
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.