Necati Celal Çatal Hoca Yazdı ; Adım Adım Huzur Evi (9)….

Köyünden 1,5 saat yürüyerek aşağı yola inmiş, orada ne kadar bekledi ise geçen bir arabayla Boyabat’a gelmiş. Boyabat’tan pazar kamyonu ile benim köye 1-5 saat mesafeli köye kadar gelip 1,5 saat yürüyerek bilmediği köyde beni bulmuş. Daha yalvarmasına ne gerek var. Üstelik eğitime gönül vermiş birisi olarak bu hemşerimin bu emeği karşısında sessiz kalmam ne mümkün. Yapacağım bir şey de; sadece durumu bildiren bir dilekçe yazmak.

O akşam misafir ettim. Dilekçesini de yazdım ve sabah yolcu ettim.
Dilekçemiz işleme konmuş ve aynen kendi köyümde olduğu gibi okul açılmasına karar verilmiş ve öğretmen gelmişti.


Bu iki satır dilekçe ile iki köyü okula ve öğretmene kavuşturmak bana bir cesaret vermiş olmalı ki; Bana gelen 60 dan fazla öğrenci de 3 farklı mahalleden geliyordu. Mahallenin bir tanesi yakındı ama 2 tanesi birer saatlik mesafede idi.
Hele bir tanesi yok mu, o daha da zordu. Ormanların içerisinden geliyorlardı, domuz ve kurt gibi yabani hayvanlarla karşılaşıyorlar ve korkuyorlardı. Kış günleri sabahleyin yolun yarısına kadar elimde tüfekle gittiğim, akşamları da yarı yola kadar elimde tüfekle götürdüğüm günler oluyordu. Kış günleri okula geldiklerinde bellerine kadar ıslak oluyorlardı, sobanın başında kurutuyordum. Her gün bir saatim bu yüzden boşuna gidiyordu.


Önce bir mahalle ile konuştum ayrı okul açmayı kabul ettiler, gereken dilekçeyi yazdım ve ilçede gereken yerlere de söyledim okul açıldı.
Diğer mahalle için aynı girişimi yaptım. Onların gösterdiği mescit sallanıyordu. Müfettiş kabul etmedi. Onlara da küçük bir okul yaptırdım ve okulu açtık.
Bu çalışmalarım gerek amirlerimce gerekse çevre köylerden duyuluyor herkes bana saygı gösteriyordu.
Yine başka bir köy halkı kendi köylerine okul açtırmam için bana gelmişlerdi. Ben onların ayrı okul açmalarına sıcak bakmıyordum. Çocukları başka köye gidiyorlardı ama aradaki mesafe 1 km idi. Yakındı. Üstelik o köyde 5 öğretmen çalışıyordu. Sınıflar bağımsızdı. Birleşmiş sınıflara göre eğitim- öğretim daha kaliteli oluyordu.
Ancak arada dere vardı, gerçektende bazen sel geliyor ve geçemiyorlardı. İkna oldum ve dereyi bahane eden bir dilekçe ile başvuruyu yaptık, oraya da öğretmen verildi ve peşinden okul yapıldı.


Çalışmaya başlamıştım, duramazdım. Zevk alıyordum. Bu ara her sene yol için dilekçeler veriyordum ama bir türlü gerçekleştiremiyordum.
Yol için gelen elemanlara ilçede nüfusu olan ve benim köyümün komşusu köyden olan zat yolun kendi köyünden benim köyüme bağlanmasını istiyordu.
Devam edecek.

Boyabat Gündemi hakkında 18690 makale
Boyabat Gündemi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın