O zamanın orman işletme şefi; köyüne okul ve cami inşaatı başlatan, köylülerle birlikte amelelik yapan, köylülerle birlikte usta yemek sırasına giren, köye gelen misafirleri kabul eden öğretmeni sevmişti.
Elinden gelen yardımı yapıyordu.
Hatta ormandan bir bölgenin kesimini bizim Mahalleye fazladan vermişti. Biz, o kesimi köy adına yaptık, hatta pazar günleri ben de gider, balta ile kabuk soyar, el bıçkısı ile tomruk keserdim.
Plan ve projelerimiz yerine oturmuş, hem okul hem de cami tamamlanmıştı.
Yolu olmayan bir dağ köyünde, geliri olmayan bir dağ köyünde hem okul hem de cami inşaatını birlikte bitirmek olağan üstü bir durumdu.
Cami ve okulu aynı avlu içerisine almış, çevresini çevirmiş, ikisine bir giriş kapısı bırakmıştık. Avlu giriş kapısından 6 metre kadarını beton yol yaptık. 6 metreden sonra ikiye ayırdık. Yolun bir tanesini okula, diğerini cami kapısına ekledik.
Yolun görünüşü büyük “Y” harfi gibiydi. Ama anlamı: İnsan olan hem bu dünyası için okula gidecek bilim öğrenecek, ilim öğrenecek, hem de camiye gidip Müslümanlığın şartlarını yerine getirecek.
Okula gidip bu dünyasını kazanacak, camiye gidip ahretini kazanacak anlamına geliyordu.
Bu çalışmalarım kendi doğup büyüdüğüm köyümde de duyulmuştu. İzine gittiğimde köylülerim:
“Keşke bizim köye de bir öğretmen gelse”, diyorlardı.
Bu istek; benim bilinçaltıma işlemiş olmalı ki, bir gece rüyamda kendi köyüme bir ilkokul yaptırıyorum ve bahçesine benim büstüm dikiliyor.
Yaz tatili olduğunda kendi köyüme geldim ve muhtara:
Muhtarım, çocuklar 4km yol gidip 4 km yol geliyorlar, küçücük bacakları ve sırtlarında hem ders araçları hem de beslenmeleri ile köye bir okul yapsak daha iyi olmaz mı, diye sorduğumda bana verdiği cevap:
“Olmaz olur mu, elbette iyi olur. Bizim evden 6 çocuk gidiyor. Orada bakkal var. Birer lira harçlık versem günde 6 lira yapıyor. Köyde okul olsa yolda geçirecekleri zamanda aileye yardımları olur ve günlük 6 lira karımız olur.”
O halde yerini, taşını, kumunu, işçiliğini köy karşılasın, geriye kalanı da devlet karşılar, köylü devlet el ele hemen okul yapılır. Yok; biz hiç yardım etmeyiz devlet yapsın derseniz müracaat ederiz, sıraya konur artık kaç senede sıra gelir Allah bilir dedim.
Devam edecek.
Bir yanıt bırakın