Şu ana kadar herkes gücünün yettiği kadar yardım etti, komşu köylüler yokuş yukarı öküz arabaları ile malzeme çıkardı. Bu iş bu şekilde kalırsa verilen emeklere yazık olmayacak mı? Koskoca bir mahalle bir işi bitiremediler, demeyecekler mi?
“Yarım kalsın istemeyiz ama hocam yapamayız.”
Bu cevap karşısında köylüler de yapamayız hocam, dediler. Pes diyemezdim.
Bu okul yapılmalıydı. Çocuklar okumalıydı. Sadece ilkokulu değil ortaokulu, liseyi, üniversiteyi okumalıydılar, köyden okumuş insanlar da çıkmalıydı.
Ne yapıp edip köylü ikna edilmeliydi. Köylüleri ikna edebilecek iki meslekten insan vardı. Bir ormancı, diğeri jandarma idi.
Ormancılara konuyu açmıştım. Onlar gerekeni söylüyorlardı ama ikna edememişlerdi. Tek çare jandarma kalmıştı. Jandarma karakol komutanından yardım almalıydım.
Bir gün köye sağlıkçılar gelmişti. Onların işi bittikten sonra onlarla birlikte bucağın yoluna revan oldum ve karakol komutanının yanına gittim.
Yangında gelmiş tanışmıştık. Köyden karakola gidenlerden bana selam gönderiyordu. Beli ki beni sevmişti. Her halde bu ricamı kabul ederdi.
Makamına girip hoş beşten sonra konuya girdim. Çünkü akşam olmadan yola çıkmalıydım. 3 saatlik yol idi, çok geceye kalmamalıydım.
Durumu kendisine anlatım, senin yardımına ihtiyacım var, dediğimde;
” Benim ne gibi yardımım olabilir ki, ben maaştan başka geliri olmayan biriyim” dedi.
Dedim, sizden söz yardımı istiyorum. Köylüler seni sayar, köye gelip köylülere; ‘cami yapın’ demenizi istiyorum, dedim. Hatta biraz ileri giderek söylemesi gerekenleri de söylemeye başladım. Biraz densizlik gibi oluyordu ama ancak o cümle köylüyü heyecanlandırır ve kabul ettirirdi. Söylemesini istediğim şu idi. Siz köye geldiğinizde bütün mahalle halkı koşup yanınıza gelecek, el pençe duracaklar, ne diyor, niçin gelmiş diye âdete nefesleri kesip gözünüzün için bakarak sizi dinleyecekler. İşte o zaman okul temelini göstererek:”Bu ne inşaatı? Diye soruvereceksin.
Onlar size açıklayacaklar, kuvvetle ihtimal aynen şunu diyeceklerdir:
“Başefendi, mektep yapalım diye başladık ama burada kaldık, gücümüz bu kadarına yetti.” Siz hemen taşı gediğine koyacaksınız, şöyle köyün etrafına bakarak:
“Caminiz nerede?
Ben Minare göremiyorum? dediğinizde:
“Başefendi camimiz yok” diyeceklerdir. İşte tam o sırada:
Devam edecek.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.