Adım adım huzurevi: 1
Yıl: 1968, öğretmenliğe atandığım ilk yıl.
Gittiğim köy Boyabat’a 35 km. 1965 yılında köy odasının altını taş duvarla örmüşler, sınıf olarak eğitim-öğretime açmışlar.
Köyün yolu yok.
Öğretmenin kalacağı lojman yok.
Elektrik yok.
Telefon yok.
Üç sene içerisinde 5 öğretmen gelmiş ve bir şekilde yolunu bulup gitmişler.
Biz idealist öğretmeniz.
Yolu, lojmanı, elektriği, telefonu olan yerlerde herkes öğretmenlik yapar.
Asıl öğretmenlik; böyle yerlerde yapılmalı ve köyün eksikleri olan, yol, okul, cami, elektrik, telefon öğretmenin öncülüğünde köye kazandırılmalıdır.
Okulda 5 sınıfta toplam 64 öğrenci var. 4 sene öncesine kadar kız çocuklar okula verilmemiş erkek çocuklar 4 km uzaktaki köy okuluna verilmişler. Köye okul açıldığında 13-14 yaşındaki kızlar birinci sınıfa yazılmış, içlerinde sözlü nişanlı olanlar var. Benim evliliğimin ilk yılı; eşimden 2 yaş büyük öğrencilerim var.
Bizler okulda öğrendiğimiz kuralları, kanunları, yönetmelikleri harfiyen uygulamaya çalışıyoruz ama bu pek mümkün olmuyor.
Mart ayı geldi.
Okulun demirbaş eşyalarının sayımı muhtar ile birlikte yapılacak, liste birlikte hazırlanıp imzalanacak ama başka mahallede olan muhtar, yapılan tüm davetlere rağmen gelmiyor. Çaresiz kendim listeyi hazırlayıp; muhtara gönderiyorum.
Muhtar,listeyi imzalayıp, mühürleyip gönderiyor. Sanki beraber yazmışız bu eşyalar okulda mevcutmuş gibi görmeden imzayı ve mührü basıyor. Bana göre yapılan iş kanunsuz ama muhtara göre itimat. Öğretmen yanlış iş yapmaz. O yazdı ise doğrudur.
Aradan bir müddet zaman geçiyor, muhtardan bir mektup.
“Hocam,
Okula devlet tarafından 3 torba süt tozu ve kazan veriliyor. Ben kasabadaydım. Bana söylediler, git al gel.”
Hoppalaa!
Bu nasıl iş?
Sen muhtarsın, kasabadasın, sana söyleniyor, neden alıp gelmiyorsun?
Köyde bir şeyler yapmak istiyorsun ama muhtar hiç oralı değil. Okulu kendi görevi gibi görmüyor. Haftada bir 7 km aşağıdaki köyden kamyon gidiyor kasabaya. Başka ulaşım yok. Ancak 4 km aşağıdaki köyde ormancı lojmanı var. Orada telefon var. Acil durumlarda oradan telefonla araba çağırabiliyorsun. Ayda 4 defa araba çağırsan aldığın maaş araba parasına gidiyor.
Aybaşlarında toplantı oluyor. O günleri ancak ilçeye gidip ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsun. Okul için verilen süt tozu ve kazanı da ancak o zaman alabileceğim.
Bu muhtar ile idealist bir öğretmenin köyünü aydınlatması çok zor.
Devam edecek.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.