Mustafa Eker Yazdı;İktidar’sızlık…

Siyasette ele geçirmek için büyük çabalar harcanan aklın devreye sokulduğu, tüm yetkiyi elinde toplamak uğruna sayısız yalanların savrulduğu, kutsal değerlerin tahrip edildiği tek bir kelime İKTİDAR!

Diğer yanda ‘İKTİDAR’SIZLIK, çeken muhalefet…

Halbu ki günümüz teknolojisinde insani olan ,iktidarsızlık problemi tedavi edilebilir, operasyona bile gerek kalmadan ilaç tedavileri ile iyileştirilmesi mümkün olan bir hastalıktır..

Ama siyasette ‘İKTİDAR’SIZLIK tedavi edilebilir bir yöntem değildir,,.

Günden güne güç kaybı yaşar, taban çöker , umutlar biter sonunda taban ile tavanın ayrılması kaçınılmaz bir hal alır….

Erkeklerde görülen iktidarsızlık problemi sevgi ile aşılır.. Eşlerin karşılıklı hoş görüsü tedavi yöntemlerine başvurulması sureti ile  sorun ortadan kalkabilir..

Siyasette iktidarsızlık problemi de demokrasiyi özümseme ile ortadan kalkan bir hastalıktır…

Koltuğa yapışıp kalmayan, dinamizmi yakalayan, taban ile tavan arasına mesafe koymayan siyasette ‘İKTİDAR’SIZLIK çekmez…

Bu gün Türkiye de ‘İKTİDAR’SIZLIK hastalığına yakalanmış ama hastalığını kabul etmeyen muhalefet sorunu vardır.

Taban ile tavan arasında uçurumlar oluşurken sadece seyirci kalmak hamaset nutukları atmak ideolojik söylemlerle kendini kabul ettirmeye çalışmakta ‘İKTİDAR’SIZLIK hastalığının psikolojik travmaya dönüşmüş halidir.

İl il ilçe ilçe kırsaldan kente iktidar Özlemi ile tutuşan beklentileri yüksek olan muhalefet 7 Haziran’dan sonra oluşan ‘İKTİDAR’SIZLIK hastalığının yeni versiyonunda hoş görüyü, konuşmayı, kabullenmeyi eksik etmiş,  sonucu ise 1 Kasım’da hissetmiştir.

İdeolojik söylemler 1 Kasım’a kadar sürmüş,  1 Kasım akşamı takke düşmüş , gerçekler ‘İKTİDAR’SIZLIK problemini tekrar hortlatmıştır…

Şimdi hastalığı kabullenme,  tedaviye fırsat verme bilimsel gerçeklerle hayata tutunma zamanıdır…

İdeolojilerde yaşama liderle tutunur..

Lider olmayan genel başkanlık koltuğuna hapsolmuş ‘İKTİDAR’SIZLIK hastalığını yenememiş ideolojilerin tabanında başlayan siyasi kaymalar depremle felaketle sonuçlanır.

Yaşatmaya çalıştığınız ideoloji kaybolmaya, fikirler bayatlamaya, gençlik iktidar sarhoşlarının dümen suyuna girmeye başlamış siz ise ideoloji tarihinin tozlu raflarında ‘İKTİDAR’SIZLIK hastalığının en garip örneği olarak yer alırsınız.

Bu nedenle Adolf Hitler’in güzel bir sözü vardır; ‘İKTİDAR’SIZLIK hastalığının tedavisinde kullanılan  bu gün iktidarı iktidar eden sözde budur; “İnsanların kitaplardan çok hitaplarla elde edildiğini unutmuş değilim. Tarihte yaşanan tüm büyük hareketler, yazarlardan çok hatiplerin eseridir… “