Kur’an ı Kerim üslûbu ve içeriği bakımından akıllara durgunluk veren, hayrette bırakan büyük ve ebedî bir mûcizedir.
Diğer peygamberlerin mûcizeleri, dönemleri geçince bittiği, onları yalnız o dönemde yaşayanlar gördüğü halde, Kur’an ı kerimin mûcizesi kıyamete kadar sürecektir.
Kur’ân-ı Kerîm hem söz hem de mâna yönünden mûcizedir ve eşsizdir.
Onun söz yönünden mûcize oluşu, Arap edebiyatının en üst noktada olduğu bir dönemde inmesine rağmen, Araplar’a kendisinin bir benzerini getirmeleri için meydan okumuş olması, onları bu konuda âciz bırakmasıdır:
Allahü Teala İsra süresi 88.ayette buyuruyor ki
قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ هٰذَا الْقُرْاٰنِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِه۪ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَه۪يراً
“De ki: Andolsun, bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler”
Yine Bakara Suresi Ayet 23 ve 24 te buyuruyor ki
وَاِنْ كُنْتُمْ ف۪ي رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا فَأْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِه۪ۖ
وَادْعُوا شُهَدَٓاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ #
فَاِنْ لَمْ تَفْعَلُوا وَلَنْ تَفْعَلُوا فَاتَّقُوا النَّارَ الَّت۪ي وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُۚ اُعِدَّتْ لِلْكَافِر۪ينَ #
“Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin. Eğer iddianızda doğru iseniz Allah’tan başka şahitlerinizi (yardımcılarınızı) çağırın.
Bunu yapamazsanız –ki elbette yapamayacaksınız– yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının…”
Yine Hûd Suresi Ayet 13 te şöyle buyuruyor
اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ#
Yoksa, «Onu (Kur’an’ı) kendisi uydurdu» mu diyorlar? De ki: Eğer doğru iseniz Allah’tan başka çağırabildiklerinizi (yardıma) çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş on sûre getirin.
Yine Tûr Süresi Ayet 33 ve 34 te şöyle buyuruyor
اَمْ يَقُولُونَ تَقَوَّلَهُۚ بَلْ لَا يُؤْمِنُونَۚ#
فَلْيَأْتُوا بِحَد۪يثٍ مِثْلِه۪ٓ اِنْ كَانُوا صَادِق۪ينَۜ#
Yahut «Onu (Kur’anı)kendisi uydurdu!» mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmezler #
Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler #
Kur’ân-ı Kerîm, üslûbundaki fesâhat, belâğat ve ihtivâ ettiği ahkâmın şâheserliği yanında, mânâ ve muhtevâsıyla bütün mekân ve zamanlara hitâb etmesi ile de hiçbir peygambere nasîb olmamış bir kitâbdır.
İşte yukarıda ki ayetlerden de anlaşıldığına göre Kur’ân-ı Kerîm ses ahengi yönünden,mâna ve lafız yönünden de bir mûcizedir. Çünkü
Hz. Muhammed (s.a.v) okuma yazma bilmeyen bir kimse iken, Allah’tan aldığı vahiy ile insanlara bildirdiği
Kur’an,ı kerim en yüksek gerçekleri kapsamaktadır.
İster pozitif ister sosyal bilimler alanında, insanlığın asırlar sonra ulaştığı gerçekler, asırlar önce
Kur’an ı kerim tarafından haber verilmiş, hiçbir buluş, onun getirdiklerinin aksini ortaya koyamamıştır. Aksine bu güne kadar yapılan bütün bilimsel araştırmalar ve buluşlar Kur’an’ı Kerimin daha iyi anlaşılmasını kolaylaştırmıştır.
Devam edecek
Emekli İmamhatip İlyas Çiloğlu (20.04.2021)
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.