DAVETSİZ GELEN MİSAFİR
Yaşlı demez, genç demez
Zengin demez, fakir demez
Gelince asla geri dönmez
Her an kapınızı çalabilir
Hakim demez, Savcı demez
Doktor demez, Hasta demez
Evli demez, bekâr demez
Her an kapınızı çalabilir
Dede demez, torun demez
Ana demez , evlat demez
Acı nedir, hasret nedir bilmez
Her an kapınızı çalabilir
Güzel demez, çirkin demez
Kadın demez, erkek demez
Cesur demez, korkak demez
Her an kapınızı çalabilir
Alim demez, zalim demez
Köle demez, sultan demez
Dinli demez, dinsiz demez
Her an kapınızı çalabilir
Er demez , paşa demez
Rüşvet versen yemez
Davetsiz gelen bir misafirdir ecel
Dünyada hiç bir güç ona olamaz engel
Ne saati bellidir ne günü
Ne ayı bellidir ne yılı
Ne zamanı bellidir ne mekânı
Her an kapınızı çalabilir
Sanmayın ki bu misafir çok ırakta
Oysa ki bir nefes kadar uzakta
Siz hazır olsanız da olmasanız da
Her an kapınızı çalabilir
Doğum dur ölümün ilk adımı
Doğum olmasa kim nerden bilirdi ölümün adını
Doğum ile ölüm ikisi birer kardeş tir
O nefes çıkınca her canlı bir leş tir
Mutlaka ölümü tadacaktır her doğan
Hayat bir rüyadır, mezarda uyanır insan
O zaman anlar ki her şey fani, her şey yalan
Bir tek halik-ı zül celâl’ dır bâki olan