Hakkı Küçükbaş Yazdı ; Boyabat Kelimesinin Anlamı….

Boyabat kelimesinin anlamını sözlük yardımıyla size açıklamaya çalışacağım. Boyabat tarih boyunca değişik adlarla adlandırılmış ve en sonunda Boyabat adını almıştır.

Öncelikle şunu belirtelim, Boyabat’ın ve daha ziyade Boyabat yöresinin tarihte bir çok adı olmuştur. Hititlerin zamanında bu yörenin adı olarakTuman(n)a ismi kullanılmıştır. Yine Antik dönemde ve Roma, Bizans döneminde Boyabat yöresine Domanitis, Domanitid, Boyabat Kalesi ve etrafına ise Xoana ismi verilmiştir. Selçuklu, Candaroğlu Beyliği ve Osmanlı’nın ilk dönemlerinde Boyabat yöresine Boy Ovası, Boyabat Kalesi ve etrafına ise Mana ismi verilmiştir. Osmanlı’nın son dönemlerinde ise Boyabat Kalesi ve etrafı bugünkü adı olan Boyabad ve Boyabat ismiyle anılır olmuştur. Bu Boyabat’ın isimleri ile ilgili kısa bilgiden sonra Boyabat ismini incelemeye başlayalım.

Bu konuda bir tek merhum Bekir Başoğlu’nun araştırma yaptığını ve Boyabat kelimesinin anlamı hakkında bir kaç görüş öne sürdüğünü görüyoruz. Bunlardan uzun ova, kokulu ova ve boyalı ova olarak kitabında bahsediyor. Bu konuda daha sonra hiçbir araştırma yapılmadığını gördüm.Bir eksiklik olarak gördüğüm bu konuyu Boyabat’lı biri olarak incelemeye ve çok kıymetli ve değerli büyüğümüz Bekir Başoğlu’nun görüşünü ileriye taşımak için uğraşacağım.

Bu konuyu hangi yetki ile araştırıyorsun diyen olabilir.Ben sadece almış olduğum eğitim ve kaynaklarla bu konuyu açıklamaya çalışacağım. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümünde okurken Osmanlıca dersini veren hocamız bize özellikle Şemsettin Sami’nin yazmış olduğu Kamus-i Türk-i (Türkçe Sözlük) adlı eseri kullandırmıştı. Ayrıca yardımcı kitap olarak Ferit Develioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Sözlük isimli eserinden yararlanmamızı söylemişti.

Bende bu konuyu incelerken bu eserlerden yararlanacak bazen sıkıcı bazen bilimsel anlatım yapacağız ama başka türlü bu konuyu izah edemeyiz.

Öncelikle bu ismi kimler takmış olabilir diye düşünebiliriz. Muteber tarihi kaynaklarda Boyabat yöresi 1084 yılında Emir Karatekin tarafından Selçuklu Türkleri’nin eline geçmiş ancak 1. Haçlı Seferi neticesinde tekrar Bizanslıların eline geçmiş ve bu bölge yüz yılı aşan bir sürede Türk-Bizans mücadelesine sahne olmuş ve nihayetinde 1214 yılında tamamiyle Selçuklu Türkler’inin eline geçmiştir. Biz bu bilgileri Prof. Dr. Osman Turan’ın Selçuklular Zamanında Türkiye isimli eserinden öğreniyoruz. O zaman büyük bir olasılıkla bu isimi de Selçuklu Türkleri vermiştir.Selçuklu Türkleri’nin resmi dili Farsça’dır. Farsça, Türkçe gibi Altay –Ural dil ailesinden değil, Hint-Ari dil ailesindendir.Selçuklu Türklerinin devamı olan Osmanlı Türkleri ise Türkçe, Arapça ve Farsça karışımı olan ve adına Osmanlıca (Eski Türkçe) denilen dili kullanmışlardır.Buradan anladığımıza göre biz bu kelimeyi incelemek için elimizde Selçuklu Türklerine ait kaynaklar bulunmadığı için bu konuyu Osmanlı Türklerine ait kaynaklardan ve Türkçe, Arapça ve Farsça dillerinden yani Osmanlıcadan (Eski Türkçe) yararlanacağız.

Boyabat kelimesini incelemek için önce birkaç Osmanlıca kuralını öğrenmemiz lazım geliyor. Bunların ilki ( و ) vav harfi Osmanlıcada v,o,ö,u ve ü harflerine ve bazen vo,vö,vu ve vü okunuşuna karşılık gelmektedir.İkincisi ise ( ى ) ye harfi Osmanlıcada y,ı ve i harflerine ve bazen yı ve yi okunuşuna karşılık gelmektedir.

Bugün Boyabat olarak okuduğumuz veya kabul ettiğimiz kelime acaba Osmanlıca yada Eski Türkçe ile nasıl yazılıyordu bunu öğrenmek için eski belge ve tapulara başvurdum. Eski belgeler ve tapularda yani Sened’i Hakanilerde (Padişah Tapusu) kelime şu şekilde ( بوى اباد ) yazılıyordu.Burada bir diğer Osmanlıca kuralı hatırlatalım, bir kelimenin sonundaki ( ى ) ye harfi bu şekilde yazılırsa arkasından gelen ayrı bir kelime olarak da okunabilir, ye harfi ( ) bu şekilde yazılmış olsaydı bu iki kelime bitişik okunacaktı. Demek ki ye harfi şu şekilde( ى ) yazıldığına göre biz bu yazıyı ( بوى اباد ) bugünkü okunuşu ile Boy Abad şeklinde de Boyabad şeklindede okuyabiliriz.

Şimdi ilk kelime olan ( بوى ) ve bugün boy diye okuduğumuz kelime Eski Türkçe ile nasıl okunur bakalım. Eski Türkçe ile okunuşlar sırasıyla şöyledir ; boy,böy,buy,büy,boyı,böyi,buyi ve büyi şeklindedir.İkinci kelime olan ( اباد ) ve bugün abat diye okuduğumuz kelime Eski Türkçe ile abad olarak okunur.

Yukarıda okuduğumuz kelimelerin anlamlarını incelemek için sırasıyla sözlüklere baktığımızda bu kelimelerden boy,böy,buy,buyı(a) ve abad kelimelerinin anlamlı olduğunu görüyoruz. Şimdi sırayla bu kelimelerin ne anlamı taşıdıklarını ve hangi dilden olduklarını ve cinslerini inceleyelim.

Önce Rumi tarihle 1317 Miladi tarihle 1901 yılı basımlı Şemseddin Sami’nin Kamus-i Türk-i adlı eserine bakalım;

boy بوى ) isim – Türkçe

•  uzunluk,tul

•  yükseklik,irtifa

•  bedenin uzunluğu ve yüksekliği,kadd,kamet(kamet-insanın ayakta durduğu halde bedenin ve bedenin tulu,şekli ve hayatı)

•  tam ve münasib kamet

•  hacim, büyüklük derecesi

•  bir aşiretin münkesim(ayrılmış,bölünmüş,taksim olmuş)bulunduğu oymakların beheri(her biri,tanesi,adedi)

böy (بوى) isim – Türkçe

uzun ayaklı bir cins zehirli örümcek

buy (بوى) isim – Farsça

koku,rayiha (rayiha – koku,buy[ Türkçe’de yalnız iyi kokular hakkında kullanılmıştır])

abad (اباد ) sıfat – Farsça

1- şen, mamur (harab olmayan)

2- (Türkiyat’da[Türkçe’de] mahal [yer] ve mekan ve bir şeyin kesiratda

[çokluk,fazlalalık] bulunduğunu gösterir.)

Sonra 1986 basımlı Ferit Develioğlu’nun Osmanlıca – Türkçe Ansiklopedik Lugat adlı esesine bakalım;

buy – Farsça – isim

1 – koku

buya – Farsça – isim

1 – güzel kokulu

abad – Farsça – sıfat

1 – mamur, şen, bayındır

abad – Farsça – edat

1 – eklendiği yere çokluk ve fazlalalık bildirir

Artık kelimelerin ayrı ayrı anlamlarını bulduğumuza göre bu iki kelimeyi bir araya getirerek bütününde ne anlam taşıyabileceğini inceleyelim. Bu iki kelimeyi sırayla birleştirelim.

Boy ve abad (sıfat) kelimeleri;

1 / boy + abad – uzun mamur(bayındır)

2 / boy + abad – yüksek mamur(bayındır)

3 / boy + abad – hacimli mamur(bayındır)

4 / boy + abad – oymak(oba) mamur(bayındır)

Boy ve abad (edat ) kelimeleri;

5 / boy + abad – çok uzun, upuzun

6 / boy + abad – çok yüksek,ulu, erişilmez

7 / boy + abad – çok iri, heybetli

8 / boy + abad – çok oymak olan yer, fazla oba bulunması

Burada büy kelimesini kullanamayız zira bu bölgede zehirli örümcek değil zehirli bir hayvan bile yoktur.

9 / buy + abad – kokulu mamur(bayındır)

10 / buy + abad – çok kokulu

11 / buya + abad – güzel kokan mamur(bayındır)

12 / buya + abad – çok güzel kokan

Yukarıda Boyabat kelimesinin kökü olabilecek tam oniki adet anlam bulduk. Bu yaptığımıza fakültede paleografya yani eski dil çalışması denirdi. Ben fakültede okurken bu tür çalışmaları özellikle Osmanlıca dersinde çok yaptım. Yine aynı yolu izledim.

Bu kelimenin sonu olan abad kelimesi Farsça’dır. Selçuklular’ın resmi dilinin Farsça olduğunu söylemiştik. Boyabat ilk önce Selçukluların denetimine girdiğini biliyoruz.Türkçe de abad kelimesinin çokluk ve fazlalık bildiren ek olduğunu öğrendiğimize göre büyük ihtimalle arkasına geldiği kelimeye çokluk bildiren anlamında kullanılmış olabilir.İlk kelimeyi boy okursak Türkçe, buy yada buya okursak Farsça olduğunu gördük. Burada yine iki ihtimal var. Yani kelime ya Türkçe + Farsça yada Farsça + Farsça olarak söylenmiştir. Selçukluların resmi dili Farsça olsada, bu isimi verenler her iki dilide kullanmış olabilirler.

Sonuç olarak şunu söyleyeceğim. Yukarıda ki oniki adet anlamdan hangisi hoşunuza giderse onu kullanabilirsiniz. Benim şahsi görüşüm Boyabat kelimesinin anlamı, bu yörede yoğun olarak yerleşen Oğuz Türkleri boyları (Kayı, Dodurga, Bayat, Çepni, Alayuntlu, Salur, Avşar) nedeniyle çok oymak olan yer, fazla oba bulunması maddesidir. Bunun nedeni ise Boy Ovası kelimesindeki “-sı” eki iyelik eki olup, sahiplik bildirir. Son karar tabiî ki her zaman olduğu gibi çok sevgili Boyabat halkınındır. Ben burada sadece bu konudaki bilgilerimi aktardım. Saygılarımı sunarım.

Hakkı KÜÇÜKBAŞ

Kaynakça:

•  Kamus-i Türk-i, Şemseddin Sami, 1901, Çağrı Kitabevi

•  Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Sözlük, Ferit Develioğlu,1986, Aydın Kitapevi

•  Boyabat Tarih, Bekir Başoğlu, 1978, Boyabat Matbaası

•  Selçuklular Zamanında Türkiye, Prof.Dr. Osman Turan,2004,Ötüken Neşriyat

•  Anadolu Beylikleri Hakkında Araştırmalar, Prof.Dr. Yaşar Yücel, 1991,TTK B.Evi

 

Boyabat Gündemi hakkında 18686 makale
Boyabat Gündemi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın