Taksim’de bulunan bir otelde düzenlenen basın toplantısına Kocasakal’ın yakınları ve partililer katıldı. Konuşmasına “Kurtuluş kuruluştadır. Kuruluştaki değerlerdedir” ifadeleriyle başlayan Kocasakal,’’ Cumhuriyet Halk Partisinde siyasi olmanın da ötesinde ve öncesinde ahlaki bir soruna değinmek istiyorum: Partinin genetiğiyle, genleriyle, kimyasıyla, ruh kökleriyle, ideolojisiyle uyuşmayan kişilerin bir takım söylem ve eylemleriyle partinin tüzel kişiliğine, kimliğine zarar verdiği görülmektedir: Atatürk’e “kefere” diyen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözünden rahatsız olan, anlamsız bir “asker-yoldaş” polemiğiyle gerçek düşüncelerini örtbas etmek isteyenler, üniter yapıyla sorunu olanlar, HDP güzellemesi yapanlar Atatürk’ün partisinde siyaset yapamazlar. Bu partide Atatürk’ün resimleri indirilemez.
Said-i Nursi ve Seyit Rıza güzellemesi yapılamaz, buna izin verilemez, göz yumulamaz. Yanlış anlaşılmasın kimse Atatürkçü olmak, Cumhuriyet değerlerine sahip olmak zorunda değildir ve elbette ki ifade özgürlüğü kapsamında bu düşüncelerini serbestçe savunup ifade edebilirler, ama bunu Atatürk’ün kurduğu partide yapamazlar, bu ahlaki bir sorundur. Evet, CHP kimsesizlerin partisidir ama kimsesiz ve sahipsiz de değildir’’ ifadelerini kullandı. Yapılacak olan kurultayın diriliş kurultayı olacağını vurgulayan Kocasakal,’’ Sonuç olarak 36. kurultay bir şahlanış, bir umut, bir diriliş kurultayı olmalıdır.
Uyuyan güç uyanmalı, efsane geri dönmelidir. Bu kurultay bölünmüş, gündelik siyasi kavgalardan, gerilimden bıkmış, sorunlara kalıcı ve kucaklayıcı çözüm arayan halkımıza bir çare, bir ses, bir nefes, bir ümit olmalıdır. Ancak bu şahıs olarak birilerinin gidip, birilerinin gelmesi meselesi değil, partinin yitirdiği hafızasını ve kimliğini geri kazanması meselesidir. Burada gereken fikirsel bir değişimdir, partinin özüne, kimliğine, kurucu ilkelerine, kamucu/halkçı yapısına geri dönmesi, yani halka geri dönmesidir. Türkiye’nin gerçek Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetine ihtiyacı vardır ve bu görev ertelenemez. Cumhuriyet Halk Partisi, iktidarın bunca yanlışlığına karşı ortaya çıkan büyük tepki ve sıkışmışlığa rağmen %20-25 bandına çakılıp kalacak bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi özünde var olan kimliği ve bu kimliğin yansıması olan sağlam, tutarlı politikalarıyla, eylem ve söylemleriyle halka güven, umut, inanç vermelidir. Bunun için de denenmiş, sekiz kez seçim kaybetmiş, başarısız olmuş, seçenek oluşturamamış, partinin %25’lere sıkışmış oyunu artıramamış; eylem ve söylemleriyle partinin toplumsal algısına, kimliğine zarar veren mevcut zihniyetin ve temsilcilerinin değişmesi gerekmektedir’’ şeklinde konuştu.
Adaylığını kişisel olarak değil fikri bir adaylık olarak değerlendiren Kocasakal,’’ Tüm bu nedenlerle ben kendi adıma, Ümit Kocasakal olarak şahsen değil ama milyonlarca Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı adına, bu partinin gerçek tabanı ve sahipleri adına, partisini özleyenler ve seçenek arayanlar adına, onlara vekaleten Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na adayım. Kişi değil, fikir adayıyım. Bu zor dönemde, ülkenin bunaldığı, siyasetin sıkıştığı, toplumun bir alternatif göremediği bir ortamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına manen, manevi ve fikri olarak yeniden Mustafa Kemal Atatürk’ün genel başkan olmasını sağlamak, onun görüşlerini hayata geçirmek adına adayım.
Tespitlerim, mücadelem, taleplerim kişiye göre yahut kişisel değildir, fikridir. Dolayısıyla adaylık da kişi değil, fikir adaylığı, Cumhuriyet değerlerinin, Atatürk’e, kuruluş ruhuna dönmenin, yeni bir milli mücadelenin adaylığıdır’’ diyerek adaylığını açıkladı. Adaylık açıklamasının ardından salondaki partililer uzun süre Kocasakal’ı alkışladı. Alkışların ardından açıklamasını sonlandıran Kocasakal bir süre partililerle sohbet ederek salondan ayrıldı.
ÜMİT KOCASAKAL KİMDİR?
11 Mayıs 1966’da Köln’de doğan Ümit Kocasakal Türk hukukçu, İstanbul Barosu’nun 2010-2016 dönemlerindeki başkanıdır.
Boyabat İliçe Köyünden bir baba ve Gümülcine göçmeni bir annenin çocuğu olan Kocasakal, ailesinin işçi olarak çalışmak için gittiği Almanya’nın Köln şehrinde doğdu.
Çocukluğu ve gençliği Sarıyer Büyükdere’de geçti. 1986’da Galatasaray Lisesi’ni ve 1990 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bir dönem avukatlık yapmasının ardından 1995 yılında Galatasaray Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku asistanı oldu. 2000 yılında “Karapara Aklama Suçu” konulu adlı bir tez yazarak doktor ve 2005’te de AB Ceza Hukukunun Esasları adlı bir çalışmayla da doçent oldu. Bazı üniversitelerde dersler verdi. Yayımlanmış çok sayıda makale ve yazısı olan Kocasakal, halen Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde “Ceza ve Ceza Usul Hukuku Ana Bilim Dalı” başkanlığı görevini sürdürmekte ve öğretim üyeliği yapmaktadır.
Fransızca bilen hukukçu, 7 Kasım 2010 tarihinde İstanbul Barosu başkanlığına seçilmiş olup, 14 Ekim 2012 tarihinde ikinci kez, 19 Ekim 2014 tarihinde ise üçüncü kez bu göreve getirilmiştir.
23 Ekim 2016 tarihinde yapılmış olan baro başkanlığı seçimlerinde tekrar aday olmamıştır. 23 Ekim 2016 tarihi itibarıyla Türkiye Barolar Birliği delegesidir. Ayrıca kendisi Yeditepe Üniversitesinde Ceza Hukuku derslerini vermektedir.
Vitrinhaber Gazetesi
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.