Annesini Covit nedeniyle kaybeden Öğretim Görevlisi Yunus Emre Karslıoğlu: Annem hastaneye girişinin 25. gününde yoğun bakımda vefat etti. Babam 13-14 gün sonra hastaneden eve çıkarak durumu atlattı. Ancak kendisinde olayın psikolojik çöküntüsü devam ediyor. Lütfen ‘bana bir şey olmaz’ demeyin” dedi.
Geçtiğimiz günlerde annesini Covit-19 kaybeden Öğretim Görevlisi Yunus Emre Karslıoğlu, ‘bana bulaşmaz’ düşüncesi ile hareket edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, toplum içerisinde yaşamanın sorumluluğu içerisinde hem insanların kendileri hem de etraftakileri için korona virüsün kesinlikle ciddiye alınmasını gerektiğini ifade etti.
Karslıoğlu yaşadığı süreç hakkında şunları kaydetti: “Bir anda nereden geldiğini bilemediğimiz bir şekilde babam rahatsızlandı. Aradan bir gün geçtikten sonra da annem rahatsızlandı. Farklı ikametlerde idik. Tabi olay hastaneye intikal etti, rahatsızlık sonrası test sonuçlarının ikisinde pozitif olduğu sonucu geldi. Yaşları ilerlemiş olduğundan derhal Boyabat devlet hastanesinde izole bölümde ikisi de yatış yapıldı.
Yaş itibarı ile eve gönderilmeyen ve izolede tedavi sürecinde ve gözetim altında tutulan annem ile telefonla görüştüğümde ufak tefek halsizlik romatizmal ağrıları olduğunu ifade ediyordu. Maalesef bir kaç gün sonra virüs ciğerlere yerleşti ve nefes darlığı başladı. Doktorlar bu gelişme sonrası yoğun bakım ünitesine aldılar. İlaçlar ve oksijenle başlayan tedavi entübe cihazı ile devam etti. Sağ olsun doktorlar her gün rutin olarak arayıp bilgi veriyordu. CRP, oksijen satürasyonu gibi tıbbi kavramlar biranda hayatımın odak noktasına oturmuştu. Ancak vücut virüse karşı yenik düştü ve annem hastaneye girişinin 25. gününde yoğun bakımda vefat etti. Babam ufak tefek halsizlik, öksürük gibi şikayetlerle hastalığı atlatarak 13-14 gün sonra hastaneden eve çıkarak durumu atlattı. Ancak kendisinde olayın psikolojik çöküntüsü devam ediyor.
Sağ olsunlar hastane doktorları o dönemde gerçekten gereken ne ise yaptılar buna eminim. Doktorlarımız covidle mücadelede büyük emek harcıyorlar. Bunu yaşayarak gördüm. Etrafta insanlar görüyorum. Çevremdeki çoğu kişiler gerçekten bu konuya hassas davranıyorlar. Ama azda olsa bazı vatandaşların olayın ciddiyetini ‘bize bişe olmaz, neki grip gibi atlatırız’ tarzında davranışlar ile hafife aldıklarını görmek beni kızgınlık içerisinde üzüntüye sevk ediyor.
Ama bu işin sonunda ölümlü vakalarda mevcut. Ben bizzat ailemde yaşadım. Tamam kardeşim siz hasta olursanız derdi size de ya başkasına bulaştırırsan insanı işinden gücünden edersen daha ağırı ölümlü bir vakaya sebebiyet verirsen bunun hesabı nasıl olacak. Kesinlikle herkes kurallara uymalı.Bu hastalık yeni, gerçekten kime ne zarar vereceği tamamen öngörülemiyor.
Sinop dışındaki başka bir akrabam gene hastanede yoğun bakımda yatış yaptı, taburcu oldu. Ancak şuan nefes almada büyük problem çekiyor ve İstanbul’a gitti hastanelerde derman arıyor. Corona ile ilgili rahatsızlığı olan insanlar kesinlikle bunu gizleyerek sorumsuz davranmasınlar. Bu işin ayıbı yok. Dünya çapında insanoğlunun kaderine yazılmış bir problem. Aksi takdirde gerek ülke ekonomisi ve sağlık açısından sonuçların ağır olduğunu ve olacağını yaşadığımız süreçte görüyoruz. Bu işin altından bireysel ve toplumsal olarak mücadele edersek altından kalkabiliriz.. Kurallara uyalım”
Kaynak: Vitrinhaber
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.