Acı verici şeyleri yapabilen insanlar ancak acı çekmiş insanlar olabilir ve intikam duygusu ile yaşayanlardır bunlar. Ancak bu şekil de incinmiş olanlar başkalarını incitebilirler bu kişilerin yürekleri sevgi alış verişine kapalıdır… Ancak yüreğini kapatmış olan bu insanlar sevgisiz hareketlerde bulunabilirler.
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyor muyuz? Ayağını, kolunu kırmak ve alçıya alınması gibi bir şey değildir bu.
Acı, insanın insanca yaşama hayallerinin ve umutlarının yok olmasıdır.
Okumak… Kitaplar ve zeka… Yaşam da önemli olan başka şeyler de var. Arkadaşlık ve cesaret. Daha da önemli olan sevgi ve çok dikkatli olmak. Dostluk ve paylaşım…
Korkuyorsak karanlık günleri yaşayabilmek cesaretimizin var olması demektir… Bütün hayatımızı yersiz çekingenliklerle mi geçireceğiz. Cesareti yalnız kafamızda mı yaşayacağız? Cesaret korkmamak değildir. Cesaret, korktuğu halde bile yerinde sabırla durmaya devam etmektir. Düşüncelerinden ve kişiliğinden taviz vermemektir… Eğer bizler yok edilmek üzere mahkum ediliyorsak, bu hükmü verenin gözlerimizin içine bakıp son sözlerimizi duyacak kadar cesaretinin olması gerekir.
Aslına bakarsanız hala anlayamadığımız şey,insanın tehlikesini bilerek bir toplumsal suçu işledikten sonra itiraf etme cesaretini bulamayışıdır.İtirafı engelleyen bu basit korkuyu her türlü suçtan daha zavallıca ve güçsüzlük olarakgörüyorum.
Düşünsel dünyasında ve günlük hayatında acı veren kopuşlar yaşamayanlar, buna cesaret edemeyenler, insanı aptallaştıran bir sürekliliğin esiri oluyor, bunun sonucunda da zamanın geçişine engel olamıyor, kendileri olmayı da başaramıyorlar…
Yapmak istediklerimizin peşine düşmek. Bu uğurda zorluklar, engeller, önümüze çıkan her ne varsa savaşarak bunları alt etmek.
Bu çok mu kolay sanki diyorsunuz belki şu an. Evet, kolay değil. Hatta hiç kolay değil…
Zaten önemli olan zoru başarmak değil mi? Zoru başararak istenilen şeye ulaşıldığında onun değerini daha iyi anladığınızda… Değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirecek cesaretimizin olması, değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenecek sabrı ve ikisini birbirinden ayıracak aklımızı olması ve bu aklı kullanmayı bilmek gerek….
Düşünsenize her şey kolay olsaydı, ulaşmak istediğimizin değerini anlayabilir miydik?
YAZI DÜKKANI AKADEMİ
29 Haziran 2019 Cumartesi
1591.Yazı
AYHAN ÇAKMAK
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.