Necati Celal Çatal Hoca Yazdı ; Adım Adım Huzur Evi (15)….

Yandaki harmanda kuruması için çeltikleri karıştıran ağabeyinin yanına varıp selam verdik. Selamımızı almadan söze başladı: “Biz, kürek omuzlarımızda, arklarda su tutup çeltiği sulayacağız diye uğraşırken siz kasabada rahat hayat yaşıyordunuz, çeltik harmana gelince çuvalını omuzlanan geliyor” dedi. Halil Hoca’m:
“Sen, kürek omzunda, kimin gönderdiği suyu tutuyordun?
Geçen sene niye tutmadın?
Çünkü geçen sene kuraklık vardı ırmakta su yoktu de mi?
Allah sana suyu verdi, bizi de gönderdi”, dediğinde adam anlamıyor, konuşmaya devam ediyordu. Küçük kardeşi söze girdi. Elinde ağzını diktiği çuvalı kaldırdığı gibi arabama koydu, bize de:
“Hoca’m ağabeyimin kusuruna bakmayın bunu onun için veriyorum” dedi.
Bir pazar günüydü, Kolaz köylerine yardıma çıkmıştık. Sağlık Ocağından emekli Hüseyin Hacı bize rehberlik edecekti. O gideceğimiz köylüleri tanıyordu.
Yanımda da Rahmetli Çerkez Vahit Ağabeyim vardı. Bir köye ulaştık.
Hacı Hüseyin Efendi, köylülere bizi tanıttı ve geliş sebebimizi söyledi. Adamın bir tanesi çok zengin biriymiş. Köyüne 3 katlı köy konağı ve derenin üzerine de bir köprü yaptırmış. Cebinden bir miktar para çıkarttı. “Siz benden fazla umarak gelmişsinizdir ama köy konağı ve köprü biraz pahalıya mal oldu. Az ama çoğa sayın”, diyerek bizlerin gönlünü aldı.
Hacı Hüseyin, o adama kardeşini sordu. Evde olduğunu söyledi ve bağırdı. Kardeşi geldi. Durumu anlattılar.
Kardeşi sert mizaçlı biriydi. Hemen sert tepki verdi:
”Adam sıkılır, buraya kasaba gibi yerden yardıma gelmeye, biz köy konağını ve köprüyü yapana kadar imanımız gevredi,” dedi.
Hacı Hüseyin, köyde başkalarını sormaya başladı.
Ben müdahale ettim. Bu köy iş yapmış, herkesin parası kalmamış olabilir, bırakın başkasına söylemeyelim, başkasını da sevap işliyoruz diye günaha sokmayalım. Benim konuşmamı dinleyen ve bizi tersleyen tekrar söze başladı:
”Neden günaha gireceklermiş?”
Bak ağabey, biz buraya köyün durumunu bilmeden geldik, sizin böyle köy işleri yaptığınızı bilseydik gelmezdik, seni günaha sokmazdık, dediğimde hemen atıldı:
” Ben neden günaha girmişim?”

Devam