Necati Celal Çatal Hoca Yazdı ; Adım Adım Huzur Evi (6)….

 

 

“Siz Müslüman değil misiniz? Müslüman köyünde cami olması lazım” deyiverin.
“Hocam ben gariban bir köylü çocuğuyum. Ekmeğimi bu üniforma sayesinde kazanıyorum, beni üniformamdan mı edeceksiniz?
Haklıydı ama köylülerin onu zannettiği gibi bu söz üzerine şikâyete gitmeyeceklerini ben biliyordum. Zor da olsa ikna ettim.

Bir gün karakol komutanı mahalleye geldi. Zaten mahalle yolundan jep ten başkası çıkamıyordu. Araba sesi duyulduğunda ya orman bölge şefi gelmiştir ya da karakol komutanı gelmiştir. Köylüler hemen nerede olurlar ise olsunlar, ne işleri olur ise olsun koşarak mahalle meydanına araba sesinin geldiği yere gelirlerdi. Nitekim yine aynısı oldu.


Ben hazırlıklı olduğum için ilk karşılayanlardan oldum ama köylüler toplansın diye biraz ağır aldım. Okul inşaatına hemen götürmedim. Köylülerin yanında inşaatta hiç bahsetmedim. Köylüler benim karakol komutanıyla görüştüğümü bilmiyorlardı. Bende habersizden gelmişler gibi davranıyordum. Köylüler toplanınca konuşarak okulun inşaatının bulunduğu köyünde merkezi olan yere geldiğimizde komutan temelin üzerine çıktı. Bir şey bilmiyormuş gibi:
Bu inşaat hanginizin, diye sordu. Birkaç kişi bir ağızdan:
“Mektep temeli komutanım” dediler. Komutan dönerek etrafına baktı ve:
“Caminiz yok mu yoksa minare göremiyorum, Müslüman köyünde cami olur” dediğinde köyün yaşlılarından bir tanesi:
“Baş Efendi, köy odamız vardı, Ramazanlarda teravih namazımızı orada kılıyorduk, şimdi orasını mektep yaptık. Yeni mektebi tamamlayınca yine orasını mescit olarak kullanacağız.


Artık sıra bana gelmişti.


Komutanım, okul inşaatına köylünün katkısı bu kadar, çevreden ve İstanbul’daki hemşerilerimizden yardım talebi ediyoruz, cami olsa veririz, okul devlet işi diyorlar, orman işletmesi cami olsa kereste veririz, okula veremeyiz, diyor. Ben de köylülerime şuraya küçük bir camiye başlayalım, cami diye yardımları toplarız, hem okulu hem de camiyi yaparız, diyorum ama köylülerim korktular, birini beceremedik, ikisini hiç de beceremeyiz, diyorlar. Dediğimde komutan:
Hocanız doğru söylüyor, başlayın camiye ikisi birlikte biter. Bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz, dedi. Köylüler ikna olmuştu.


Bize yeni bir iş düşmüştü.


İlk olarak bir cami planına ihtiyacımız vardı. Müftülüğe müracaat ederek bir tip proje bulduk ve hemen okulun 8 metre yanına inşaata başladık. Cami ile okul aynı avluda bulunuyordu. Dediğimiz gibi de oldu. Orman işletmesine gittiğimizde hem cami, hem okul için ne kadar keresteye ihtiyaç var ise ikisinin toplamı kadar işlem yapılıyor ama işlemde okul ismi geçmiyor, cami adına işlem yapılıyordu.


Devam edecek.

 

 

Boyabat Gündemi hakkında 18768 makale
Boyabat Gündemi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın