Ahmet Kocacan Yazdı, Safları Sık Tutalım……

Bir gün karınca ağzına bir damla su alıp yola koyulunca onu görenler; “Ey karınca, ağzındaki bu su ile böyle alelacele nereye gidiyorsun?” diye sormuşlar. Karınca da,” Duydum ki Nemrut Hz. İbrahim’i (a.s) ateşe atacakmış.

O ateşi söndürmeye gidiyorum” demiş. Bu cevap üzerine onu görenler şaşırarak;  “Ey karınca sen ağzındaki şu bir damla su ile mi Nemrut’un ateşini söndüreceksin, hem şu küçücük adımlarla oraya varman mümkün değil” demeleri üzerine karınca; “oraya ulaşıp ulaşamayacağımı ve o Nemrut’un ateşini söndürüp söndüremeyeceğimi bilemem ama en azından safım belli olsun” demiş.

 15 Temmuz gecesi yaşanan menfur hadisattan sonra insanımızın zihni ve psikolojisi de adeta bir tür türbülans hali yaşıyor. Haliyle insanları umutsuzluk, endişe, panik, gelecek kaygısı gibi negatif ve ağır bir ruh hali insanı sarmış durumda.

Öncelikle şu hiçbir zaman unutulmasın ki insan psikoloji esnektir. Rabbimiz, muhteşem varlık olan insanı tüm anormal şartlara uygun şekilde teçhiz etmiştir. Her şeye rağmen var olma ve hayatiyetine devam etme fıtratı ve fırsatı insanda mevcut olan bir yazılımdır. Ancak bu noktada sihirli sözcük zamandır. Hiç endişe edilmesin! Bu şok ve travma hali zamanla geçecek ve her şey normale dönecektir. Çünkü yaşadığımız hayatın kanunu böyledir.

Diğer taraftan hepimiz adına “Türkiye” dediğimiz bir gemide yolculuk yapıyoruz. İşimizi, eşimizi, ekmeğimizi, inancımızı, sevinç ve hüznümüzü bu gemide yaşıyoruz. Kaptanı beğensek de beğenmesek de, gittiği rotadan hoşlansak da hoşlanmasak da öncelikle bu geminin batmaması gerekiyor. Eğer bu gemi su almaya başlar ve sonra da denizin dibini boylarsa, azgın dalgaların hiçbir fark gözetmeksizin hepimizi yutacağı ve vahşi balıklara yem edeceği aşikârdır.

Dostun iyisi kara günde belli olur demişler.

O nedenle gün fitne-fesat değil, birlik olma günüdür.

Gün, tüm farkları bir yana koyarak kötülere ve kötülüklere “hayır” deme günüdür.

Gün, “vatan sevgisi imandandır” hadis-i şerifi mucibince amel ederek vatana ve vatanseverlere sahip çıkma günüdür.

Gün, yedi düvele “Çanakkale geçilmez” diyerek destan yazılan Çanakkale ruhu ile hareket etme günüdür.

Gün, karınca misali Firavuna ve firavunlaşanlara karşı Hz. İbrahim’in yanında olma günüdür.

Gün, safları sık tutarak şeytanı ve şeytana hizmet edenleri araya sokmama günüdür.

Biz inanırız ki kimin ne planı, programı olursa olsun, her planın üstünde Kadir-i mutlak olan Hz. Allah’ın da bir planı vardır. Ve O ne derse o olur. Zira bize hayır görünenlerde nice şerler, bize şer görünenlerde de nice hayırlar gizlidir. Rabbim yaşanan şerleri hayra tebdil eylesin!

Şehitlerimizin ruhu şâd olsun….