Sinop Güç Birliği Derneği, ihtiyaç sahibi bireylere yönelik geniş kapsamlı destek programlarıyla dikkat çekiyor.
Sinop Güç Birliği Derneği Başkanı Erdoğan Altay, derneğin yürüttüğü yardım faaliyetlerinin her alanda aktif olduğunu söyledi. Giyim, burs ve gıda yardımlarının yanı sıra sanatsal projelere de imza attıklarını belirten Altay, “Burslar da dahil olmak üzere her gün giyim eşyalarının dağıtımını yapıyoruz. Günlük 10-15 insan geliyor ve ortalama ayda 500 insan buraya geliyor. Stantlarımız var, kendi ihtiyacına göre eşya alabiliyorlar; ayakkabıdan monta, tişörte, pantolona kadar her şeyi alıp gidebiliyorlar. Birçok aile eşyalı eve taşınmak istiyor ama maliyetler yüksek. Bu yüzden boş evlere geçiyorlar, burada eşya ihtiyaçları oluyor. Beyaz eşyadan mobilyaya, tabaktan çatalına kadar her şeyi tedarik ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kurban dönemlerinde yardım etlerimiz geliyor ve bunları sürekli dağıtıyoruz. Ramazanlarda gıda kolisi dağıtımlarımız var; geçen sene 1250 aileye verdik. Kurbanlarda ise 500 aileye et yardımı yapıyoruz. Burs alan öğrencilerimiz var; onların başvurularını yayıyoruz, bu sayede burs alan öğrencilerden 17’si mezun oldu ve kendi mesleklerinde devam ediyorlar. Diğerleri burs almaya devam ediyor. Biz, imece usulü çalışan bir derneğiz; dört grubumuz var ve Instagram’da binlerce takipçimiz var.
Dünyanın her yerindeki Sinoplularla, Sinop’a gönül vermiş insanlarla buluşarak yardım etmeye çalışıyoruz. Siyasi bir yapımız yok, Sinop’un tamamını kucaklayan bir derneğiz. Geçen gün öğrencilerimizin kırtasiye ihtiyaçları oldu. Yoğun talep var ve buna yönelik çalışmalarımız sürüyor. Şu anda ana projemiz kırtasiye ve forma yardımları; bunların %98’ini tamamladık. Duyurularımızla gelen ihtiyaç sahiplerine yardımcı oluyoruz. Sanatsal çalışmalarımız da var; karikatürde bir öğrencimiz dünya şampiyonu oldu. Sanat, spor, müzik gibi birçok alanda projeler geliştiriyoruz.
Sinop için değerli olan herkesin yanında yer alıyor, elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Biz her gelene ihtiyaç sahibi olarak bakıyoruz ve elimizdeki kaynakları paylaşıyoruz. Önceden yardımlarımızı suiistimal edenler olmuştu, bu nedenle şimdi yardıma ihtiyacı olan kişileri daha dikkatli bir şekilde tespit ediyoruz. İlk adımım, köydeki muhtarlarla iletişime geçmek. Muhtarlar, köydeki insanların durumunu en iyi bilen kişilerdir. Bu süreç, hem malzeme yardımı hem de köydeki komşularla iletişim kurarak gerçekleşiyor. Böylece, başvuran kişinin gerçekten yardıma ihtiyacı olup olmadığını belirlemek için kapsamlı bir değerlendirme yapmış oluyoruz bu şekilde çalışıyoruz; bu süreçte ihtiyaç sahibi olduğunu tespit ettiğimiz kişilerle iletişim kurarak, onların durumlarını izliyoruz. Eğer gerçekten ihtiyaç varsa, yardım yapıyoruz” dedi.
Günlük yardımların da mevcut olduğunu söyleyen Altay, “Dolabımızda eşyalar ve gıda malzemeleri bulunuyor. Bu yardımları, ihtiyaç sahiplerine verirken, her seferinde kaydediyoruz. Yani bir kişi, bir ay içinde tekrar yardım talebinde bulunamaz. Ancak acil durumlarda, örneğin hastaneye gitmesi gereken veya acil bir durumla karşılaşan kişiler için nakdi yardımlar yapabiliyoruz. Bu yaklaşımın arkasındaki mantık, insanların bağımsızlıklarını kazanmalarına yardımcı olmaktır. Eğer birini sürekli desteklersek, o kişi kendine güvenemez ve kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenemez. Yardımlarımızı sürdürülebilir bir şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Hem bireylerin kendi potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı oluyoruz hem de toplumda daha geniş bir etki yaratmayı hedefliyoruz. Bu nedenle, yardımlarımız dikkatli bir şekilde planlanıyor ve ihtiyaç sahiplerinin uzun vadeli bağımsızlıklarını sağlamaya yönelik bir strateji çerçevesinde gerçekleştiriliyor” diye konuştu.
Batuhan Özusta